n'olur üzülmeyin 

bu mezar benim


topraklarım yorgun

topraklarım sarı

gitmişim uzun ve ıssız bir diyara

susuz kaldım ve yalnızım

eve geç kaldım özür dilerim

sizden önce öldüm

n'olur üzülmeyin

bu mezar benim


gidiyorum bir yere

allah var mı orada

bilmiyorum

gitmek zorundayım

n'olur üzülmeyin

ilk gidişim değil bu


anladım hayatı çok yoruldum

siz üzülmeyin diye yine dirilirim ben

dirildikçe daha da yok olurum belki

daha da ölürüm her gün,

şimdi olduğu gibi

n'olur üzülmeyin

yine yanlış yaptım


hem kuşlar da öldü anne

tek tek öptüm onları

n'olur üzülme sevgilim

karanlık ruhumla

karanlığa boğdum dünyayı

bütün bu kararmış dünyada

hâlâ apaydın o güzel yüzün

n'olur üzülme sevgilim

bu günah benim


kapıları çaldım, kimsin dediler

benim, dedim inanmadılar

ben bile inanmamıştım zaten

şimdi duruldum, büyüdüm ve öldüm

üzülmeyin n'olur

bu mezar benim


topraklarım kurudu

güneş yaktı bedenimi

çürüdü cesedim

inanır mısınız

çiçekler aşağıdan daha bi' güzel

bitti artık o sevdiğim kadınlar

yazdığım şiirler, okuduğum kitaplar

sadece birer hatıra oldular,

benim gibi

üzülme canım benim

daha kaç kere ölür insan


geceleri soğuktu yatağım

lavanta kokmuyordu

yorganım kalın değildi

sevemedim burayı

bana biçtikleri kefeni

melekler bile sevemedi


şaşırttım herkesi

şehri alabora ettim

bak öldürdüm korktuğun kim varsa

kurşunlar, kan kusan abiler

ayıktım ben sarhoşken bile

n'olur üzülmeyin

bu mezar benim

artık ben de,

yeryüzünde bir yere aidim