Tam olarak ne zaman bilmiyorum ama insan bazen boşluğa baktığında görebiliyor kendiyle ilgili en gerçek şeyleri ve farkına varıyor farklı bir versiyonunun olduğunun ..

kendini ait hissetmediğin bir ortamda olduğunda bariz anlıyorsun bunu..

ne yapıyorum ben diye düşünüyorsun ..

bu zamanda sıkışıp kalmışım üstelik bedenim bile bana ait değil.

içimdeki küçük çocuğun hediyesini veremedim henüz. bir ağaç yetiştiremedim yahut saksıda bir çiçek sularken yeşermedi kalbim..

içimde kelebekler uçmadı daha, saçlarım rüzgarda dans etmedi.

ve seni görmedim ..

nasıl birisin bilmiyorum sana ulaşacak mıyım hiçbir fikrim yok.

ben bu satırları yazarken neredesin diye düşünüyorum.. umarım sen sevgilim sulamış sındır bir çiçeği ve daha önce küçük bir kız çocuğunu güldürmüş kalbine o kelebekleri sok muşsundur..

çünkü ben çok yaralı bir kadınım bu senin için zor olacak biliyorum ama eğer izin verirsen aşabilirim duvarlarımı yıkıp her defasında öfkemi göğüsünde yumuşatabilirim.

saat neredeyse gece yarısı ve önceden konsantre yaptığım portakallarımı reçel yapmak için ocağa koydum kokusu evi sardı yani bende durum böyle şuan 23 yaşımdayım bu yaşımın verdiği karamsarlık yok değil hata neşeli olduğum anlardan daha çok. umarım bunu birlikte okur ve gülümseriz.. çoğu zaman dağınık bir hayatım var ayvalıkta yaşıyorum ve memurum bu hayatın bana vermesini umduğum şey değildi elbet ama çok yol kat ettim. bilmeni isterim eğer seni bulduysam renkli bir hayatım var muhtemelen ve artık daha pozitif biriyim.. şarkı söylüyorum ve sen benimle tuvalette şarkı söylemeye bayılıyorsun.

benimle birlikte çocuk olabildiğin anlar için teşekkür ederim sana çünkü ben o hallerimi seviyorum ve benimle birlikteysen eminim sende seviyorsun..

kısacası seni bulduysam çok şanslı bir kadınım..

nasıl birisin bilmiyorum ama her gün bilmek çok isterim her gün yeni bir şeyini öğrenmek o zamana kadar bu satırları kendime bu göğü sana saklıyorum..