Bu yağmuru hiç unutmayacağım

Bir yangına düştüm, bir küle düştüm

ölümün ve yaşamın renklerinde dolandım

Bir var ve bir yok eskitti avuçlarımı

Nice denizlerin kıyısına vurdum

Bir ah çektim, bir sürgünü ve karanlığın sesini

Kaderimin orta yerinde ağaçlar yırttı elbisesini

Ben hiç ölmemiştim

O kelebekler hiç yaşamamıştı

Ve kirlenmedi gökyüzü hep hatıranda kaldı


Avuçlarımda sımsıkı tuttum sevdayı

Yüz çevirip uykularına kırlangıç yavruları

Uçtular gözlerinin gökyüzüne

Ne akrep ne yelkovan biliyordu saati

Son adımın kadar bu şehir

Elveda deyip gölgelere

Döndü yüzünü gün geceye

Bu yağmuru hiç unutmayacağım

Hiç açmayacak çiçekler çizdim bu yağmurun altında

Güneşin yandığı ufuklar gördüm

Bir sen görmedin

Bir sen koklamadın toprağı

Ruhumu bedenime gömdüm


Hep bir yağmurun altında arayacağım seni

Gelincikler hep senden bir umuda yüz tutacak

Onlara değecek seher yeli

Hıçkırıklar ciğerleri parçalayacak

Gitmek istemedim, kalmak istemedim

Gücü yetmedi yolların seni getirmeye

Sen elbet olmazı oldurursun

Dalgalarımın değmediği sahillere savrulursun

Nihayetine erer her şey ve beni bulursun

Altında bir yağmurun

Yahut peşinde bir kuşun