Bugün hatırı sayılır derecede mutluyum. İki hafta boyunca balkonumda misafir olan güvercin, sonunda uçup gitti. Bu süre boyunca akranlarını izleyip, melül melül bakıyordu. Ürkmüştü en başında, bana da güvenmiyordu. Ne dokunduruyordu, ne de yardım istiyor gibiydi. Belli ki, hayata küsmüştü. Her sabah ıslak ekmek dolu kabı aynı yere koyuyordum. Ben ona bakarken o gururundan biraz da korkusundan yemiyordu. Ertesi gün tekrar geldiğimde, kap boşalmış oluyordu, neyse ki. O zaman tebessüm ediyordum. Ürkmemesi için ona arkam dönük ve bakmıyorken dedim; " Tanrı, sana kanat vermiş ama uçamıyorsun, korkuyorsun. Endişelenme, çünkü canın sende, tek sahip olduğun şey kanatların, şuan uçamasan da, uçacaksın, uçmak zorundasın. Çünkü nefes alıyorsun ve ben senin uçma ihtimaline senden daha çok inanıyorum." Ümit ve korku arasında gidip geldi, gidip geldi, gidip geldi...Şimdi de muradına erdi. Benim vedaları sevmediğimi anlamış ki; ardından bir işaret bırakmış, onu görmesem de uçuşunu hatırlamam için...Yolun açık olsun sevgili dostum.