Dün tam zamanıydı aslında her şeyin.

Bisiklete binmenin örneğin, soluğumuz tükenene kadar sürmenin.

Terlemenin değil, soğumanın hasta ettiğini öğrenmenin.   

Yapmadık.

Yarın da uçurtma uçurmanın mesela; iki renginden mavinin, kasnaklı bir uçurtma yapmanın.

Bizim uçurtmaları değil, uçurtmaların bizi uçurduğunu öğrenmenin. 

Tam zamanı olacak yine, çocukken yanlış öğretilenlerin doğrusunu öğrenmenin.

Yapmayacağız, yine tam zamanı iken.

Çünkü ben artık ve tekrar, tanımadığım bu zamanın değilim; inanır mısın, yine tam zamanı iken...