Bugün kendimi ağlamak isteyerek uyandırdım. Mutsuzluğuma bir isim koyamıyorum fakat oldukça ağır gelmeye başladı dünyanın yükü. Kendi adıma bir şeyler söylüyorum, sonra o fikir değersizleşiyor sonra kendimle kavgalarım başlıyor ve en sonunda olur olmadık bir sınırda kendime çatıyorum. Öfkem, nefretim, kinim ve buna bağlı oluşan üzüntü topu, hepsi kendime. Bir nedeni mi? Bulamıyorum. Bazen aynada gördüğüm yüzün çirkinliği, bazen başarısızlıklarım, bazen kendimi avutmak için bulduğum bahaneler, bilhassa dedim ya dünya yükü. Omuzlarıma ağır geliyor gece uykuları. Yarınım, dünüm, bugünüm hepsi aynı, hepsi rutin. Toprağın altının üstünden daha güzel gözüktüğü günlerdeyim. Kimseden bir şikayetim yok, kimseden bir beklentim de yok. Diyor ya "gölge etme, başka ihsan istemem".Yastığımla, karanlık, koca dünyada son günümü beklemekteyim.