Güneşli ama günlerdir yağmur yağdığı için soğuk ilkbahar günü. Camın ardından izleyenlerle aynıydı tüm sevdiklerim.. onlar güneşi görüyorlardı , soğukta kalansa bendim. Herkes yürüdüğümü farz ederken, üşümemek için yürüyordum oysaki...


Vazgeçmeli miyim ?.. yoksa sisli perde arkasında duran , benim bile göremediğim , keşf edemediğim bir hayel, tutku uğruna sil baştan yeniden mi başlamalıyım ?. Çok zor başladığın hiç bir şeyi bitirememek , tutkun olmadan yaşamak... Oysaki en büyük dileğim ortaya çıkaramadığım potansiyelimi keşf edip peşinden gitmek, kendi benliğimi bulmaktı....insan ne zaman mutsuz biliyormusun istediği hayatla yaşadığı arasında uçrum olunca...önümde bir yol ayırımı ,biri bildiğim bir yol ,çoğunun hayali olan ama sorumlulukları ağır , diğeri hiç bilmediğim, her ihtimalin mümükün olduğu bir yol. Bulamadığım hayalim ile onu doğmadan gömmek arasında kaldım....herkes hayallerine kavuşamaz ki diyorlar günlük...