Kalmadı bir umudum ne şiire ne âna
Yıllarla suladığım savrulunca dört yana
Zoraki meclislerde sabır dense de bana
Hatır denen fincanı bu satıra bıraktım
v
Geceyi gündüzlerin bağrına düğümledim
Heceyi bir sevdanın kahrına düğümledim
Acıyı bir dilsizin ahına düğümledim
Bakır tenli hicranı bu satıra bıraktım
v
Nice yağmurlar boyu bir saçak aramadım
Balçık çamur yürüyüp bir düze varamadım
Derman olmak dilerken her yüzde yara adım
Kahır namlı şu canı bu satıra bıraktım
v
Bilirim ki gördüğüm bu sonuncu hazandır
Kalbim duvar ardınca kırkbayırlı nazandır
Gözüme inen perde kırk yamalı pazendir
Ahirle puslu anı bu satıra bıraktım
v
Bir ilmek ile hayat nefsimce daralmakta
Nefesim göğe nispet gündüzce kararmakta
Yakamda saklı gerçek düşünce sararmakta
Sair tende viranı bu satıra bıraktım
v
Boğum boğum uzayan bulanık dağ yolları
Kime koşsam kördüğüm dolanık bağ kolları
Dost ilinde gördüğüm sarmaşık sağ solları
Sahir yüzlü miranı bu satıra bıraktım
v
Kayboldum aydınlık ve zemheri bir kuytuda
Ay doğup gün boğuldu bir katrelik uykuda
Saplanıp paslı kaldım gül hareli duyguda
Bir harla gülistanı bu satıra bıraktım
v