Islak toprağın kokusuyla,

ortaya çıkar eli kahveli şairler.

Kitaplarında hep bir kuru çiçek.

Işte! Bize o mevsim gerek.

Bilmezler hayal kokan çığlığımızı.

Serin bir sarıya muhtacız.

Yerde uçan nefeslere takıldık.

Ayaklarımız toprağa değdikçe büyüdük.

İçimize katıldı ağlardan kaçanlar.

Terk edilmiş yalnızlar gelir uzaktan

ve uyutulur

bir saksıda sessizlik.

Tüm kaçaklar içimizde büyür:

keşke, öfke, sevda, zaman...

Yanlışlar doğrulur toprağımızda,

yağmur elveda deyince gökyüzüne.

Fırtınayı dahi beklemeden

köpürür denizlerin ağzı,

taşlar çıkınca önüne.