Denize saldı yüzüğü

Tuzu eksikmiş

Yüzünü geride bırakıp

Suyun doğduğu yere dönecekmiş 

Üzgünüm


Meğer onu çalmışım üzgünüm

Elimizden geleni yaptık üzgün

Dilini bugün öğrendim

İki gündür ölümünden bahsediyorum

Üzgünün


Sesimi göster, rengimi duyur

Belki kavga çıkartsam

Tahta kemiklerime faydası dokunur 

Yanmasam da böyle biraz kavrulsam aslında

İpleri gersem

İskeleye tutunsam iyi olur


Özgürce üzülsem batıya

Ama istediğim zaman açılsam

Mesela yelkenle venüse

Ordan bir Yunan adası

Derken dünya savaşı sonrası Meksika

Meksika kimle düşman ki

Kendimden başka üzgünüm


Ve bulutlar ve okyanus aramızdan ayrılınca

Kıtaların şartı gibi dağlara üzülmek kaldı

Örneğin hiç açmamış bir tohuma üzülmek 

Kesiğine ve kağıda

Kapının yanlış tarafında kalanlara

Kitaplara üzülmek şart

Kadere ve meleklere üzülmek

Allah’a üzülmek

Ahiretteki bazı peygamberlere

Ve hatta

-Ekberle burda ayrılıyoruz-


Televizyonda üzgün görünmek şart

İbrahim bıçağını bilediyse