Bunlar niye böyle diyorsun, inan ki bilmiyorum. Abudik gubidik işler. Aylak aylak gezen biz onlara hangi hakla çıkışıyoruz orasını da bilmiyorum be can. Ne kadar da sorumsuzsunuz mavi boneli abla. Bakın hele şu saate. Bakın bakın, Allah için. Kalkmış mı vakit? Eee neyin Susam Sokağı bu? Ne siz Edi'siniz ne biz Büdü. Geçmeyin dalga, bırakın şimdi. Biz de biliyoruz hocanın işlemediği yerden soracağını fakat ne çıkacak ne çıkmayacak tespit etmekle cebelleşiyoruz. Hayır yani soruları verse sıkıntı kalmayacak da vermiyor. Bir üstüne siz çocuğum, komplek yapıyorsunuz. Yok hocam divanıma kurulmuş çayımı höpürdetiyorum işte. Hadi ya doktor hanım, sıraymış arkadaş. Puf puf ede ede buharlı tren oldum bak oturduğum yerde, kömürüm bitti. Allah Allah. Ya anlamadığım neyi bekliyoruz? Puf vallahi, işte kara bir tren oluverdim, yoruldum be abla. Hayır bir alamet ver ki anlayayım o güzel içerde mi yoksa kitapların yüzünü mü siliyor? Ne çelişki Allah'ım. Bu karmaşadır işte içimdeki ve sıkılganlıktan klavyeye davranmaktır. Ne E ne G ne K ne F ne Z... Boş versene. Söylemiş miydim, biz size meftunuz efendim.

~