size rengarenk bir lunapark tanıtayım, usul usul dönen bir çıkıp bir inen şehrin mobeseleri, dönme dolaplar, gondollarda sessiz sakin ve ebedi yarışan korsanlar, kendine ispat trenini kaçırıp yine de sonsuza dek istasyonlarda bekleyecek ve bundan asla bıkmayacak biraz masum bir parça da kaçıklarla dolu bu renkli dünyaya merhaba diyelim. bu lunaparkta bir dakika 61 saniye sürer, o bir saniyeye sonsuz mutlulukları sığdırırlar buranın müdavimleri. böyledir işte burası saçmaladıysam hoş görün zira bir aşka bir de bu lunaparka düşen bilir, anlar beni. bu lunaparkta sosyal bilimlerin istatistik gerçeği tam tıkırındadır, kazara tanıştığınız biri hayatınızın en önemli insanı olabilir aman dikkat. rüzgarı keskin lunaparkımızda rüzgar hep kazanır tül hep kaybeder, gizli saklı yoktur herkes ailedir, herkes dosttur. mağlup varsa galip olmaz çünkü buranın müdavimlerine yakışmaz birinin kaybettiği ringte kazanmak. bu lunaparka düşenler sonsuz, bitmeyen rengarenk bir serüvene merhaba derler. bu yüzden burası lunapark, hep lunapark.
(yok öyle kararlı şeyler- ah lunapark eşliğinde okursanız kendinizi bu rengarenk lunaparkta daha kolay bulursunuz ve Bahadır Cüneyt Yalçın, çokça sevgiler.)