Klarnetçi Rıfkı; yoksulluktan ağzı kokar, patron şart koşmasaydı geçen sene, yerine geldiği abisinin bayılmasından sonra açlıktan, köyden gelen üç kuruşla bir akşam bırakırdı anahtarı rakıya. Dahası o adi tütün kokan nefesini hiç kendine harcamamıştı. "Kendi nefesinde hakkı olmaz mı bir adamın?" diye hayıflanmış aşçıyla otobüs beklerken. İlk ve son kez birine işte bu kadar konuşmuştu. Sonrasını merak etmeyin, bütün yalnızlığıyla yaptı ne yaptıysa.
Top durdu, siyah dörtte.
Üç kere salladı elini
ve Öyle ulaştı zarlar nasibine.
Son defa içmedi rakısını,
Öteki tarafta kuracaktı masasını.
Özeti gibi yaşadığının:
Abisini baydı, Rıfkı'yı aldı bu hayat...