Dökülsün yağmur öyleyse
Toprak kudursun bereketle
Kokusu sarsın kadife gibi sokakları
Balkonlarda kahve kokusuna karışsın keyif
Sokaklarda köprü altlarına sığınsın yoksulluk öyle mi
Otobüs duraklarına, bilumum saçakların altına
Hadi dem vuralım sıcak evlerimizde romantizminden yağmurun göz göre göre öyle mi
Boşalsın öyleyse zihnimin koridorları büyük bir izdihamla
Zembereğinden boşanıp bir ok gibi süratle ve geri döndürülemez biçimde
İfadesi zor yani bu boktanlığın
Bu herkesin gözüne mim çeken illüzyonlar işte apaçık yani
Hayatını çöpten toplayan da var çöpe atan da bak
Bak işte yalan değil bu duvar söylüyorum
Aşılması da mümkün üstelik yıkılması da
Bu sıvasız duvarların çığlığı kulağını delmiyor mu yani
İçinde ağıtla ve kahırla
Bir kapanmaz ayıp değil mi yani bunu göre göre yaşamak
Görmemişçesine hiç aile boyu sofraları lüks restoranlara yakın çöplüklerde
Hiç görmemiş gibi yalın ayaklarını kışın ortasında
Şeytana şeytanlık öğretir gibi insanlık
İnsana insan olmayı öğretemeyen tanrının kifayetsizliği de buna denk bir açmaz
Tanrıdan daha tanrı gibi tahtalarında krallar
Tebaası ise onlardan daha kral soytarılardır
Öyleyse dağılsın sokaklara isyan ne var
Hangi katliam daha alçak olabilir bu krallardan ki korkuyoruz
Hangi anarşi paklar bizi, hangi demokrasi şimdi
Nasibini almayan vicdandan pastada payını büyütüyor bak
En altta bir çocuk
Göre isteye üstten başlıyor servis her daim
Yansın öyleyse dünya hangi yangın daha alçak olabilir bundan