saçlarının dağılışı. yarı aydınlık sabahta sokak ışığının suratına çarpması. üstüne sinen gençlik hevesi. göğsüne düşen kolye. yerden aldığın bir parça gökyüzü. şaşırınca alnında oluşan kırışıklık. ellerin dünyanın bulvarı. kalabalığın haşin yalnızlığı. bu zamana ait olmayan, sanki yüzün ölümsüzmüş gibi kalıcı. her şeyin ellerinin altında eriyip gidişi. ayak bileklerinin altında ezilen insanlık. parmak uçlarına düşen yıldızlar. burnunun incecik eğimi, âh! masadaki çiçek bile sana eğimli. dirseğinden omzuna doğru akan nehir. bardağı umursamazca tutuşun. acısının müptelası.