Kendimden ötesi yok biliyorum
Olduğum yerde nefesimi sayıyorum
İç çekişler ve uzun nefes verişler
Ciğerlerim büzüşüyor içeride
Hissediyorum
Omuzlarım çökkün çoğu zaman
Boynumda bi büküklük
Umutsuz hissediyorum
Vehameti ağır geliyor kendime
Bazen acıyorum
En başından başlatsak bu hikayeyi
Lüle saçlı, al yanaklı, tombik bir kız buluruz
Muhtemelen sizi gülümsetirdi
Alır öper, doyasıya severdiniz
Sonra bir şey oldu
Ne oldu ben de bilmiyorum
Herkesin başına gelebilecek travmatik bir olay
Kayboldu herkes
Oysaki sevgiye hep ihtiyaç vardı
Ekmek gibi, su gibi
Yalnız ağladığım, yalnız oynadığım
Yalnız ders çalışıp
Sokaklarda yalnız yürüdüğüm
Yalnız alışveriş yapıp
Defalarca paramı ya da anahtarımı kaybettiğim
Yalnız eve dönüp kapımı kilitlediğim
Pek çok yalnız anım var
Üstelik bunlar çocukluk anılarım
Çok uzun sürdü bu
Ben hatırlamak dahi istemiyorum
Çünkü ruhumu daraltıyor
Ne yiyeceğini düşünmek
Okuldan eve yürürken mahsun olmak
Sabah okula giderken koşturmak
Hiç kollanmadan, her şeye açık bir vaziyette
Başıma bir şey gelmemesi benim başarım
Çünkü çoğu zaman kendi kulvarımda oynadım
Aklı başında bir çocuktum
Tezat iki kelimenin bir cümlede yer alması...
Benim hep kararlar vermem gerekti
Sonuçlarını düşünmem, bedelini ödemem gerekti
Yalnızca bir kez risk aldım,
Aşık olduğumda.
Hayatımın kumarını oynadım desem abartı olmaz
Pişman da değilim, iyi ki yaşadım
Ama her şeyin bir nedeni vardı işte
Köklerimde acı vardı benim
Ama yüzüm hep gülerdi
Hüzünlü bir çiçektim ben
Boynum büküktü
Ama güzel kokardım
Bana baktığında ne gördüğün seninle de ilgili
Her şeyin bir nedeni var biliyor musun?
Hem de her şeyin
Aslında sahiden hiç gerek yok uzun uzun anlatmaya
Parçaları birleştirebiliyor musun?
Yargıcım mı olacaksın? Yoksa avukatım mı?
Çünkü ihtiyacım yok bir yargıca
Ama belki bir avukat fena olmazdı
Bana artık yalnız olmam gerekmediğini söyle
Artık kendimi kollamam gerekmediğini
O günlerin bittiğini söyle bana
Yalnız bir eve dönmeyeceğimi
Boynumun bükük, gözlerimin mahsun olmayacağını söyle
Çok sulugözmüşüm ya hani
Hassas diyorlar bana
Değilim aslında
Ama canım hala çok yanıyor bi bilseniz
29 olacağım neredeyse
4 yaşımdan beri yetişkinim
25 yıllık bir tecrübe
Olgun olmamı beklersiniz
Öyleyim de
Ama tebessümüm biraz buruktur
Özellikle neşeli akşamlarda
Herkesin evine dönme saati geldiğinde
Mesela bayram sabahlarında
Annemin yanına gittiğimde bile
O sofrada misafir tabağım olur benim
Annem hep der bu evin kızı sensin
Evler kız doğurmaz derim ben de
Evin değil, senin kızın hiç olamadım diyemediğimden
Bazı şeyleri asla geri alamazsınız
Mesela okula giderken ütülü bi önlük giymediyseniz
Ya da temiz bir çorap
Ya da taranmış bir saç
İnsanların insafına bırakılmış
İyi niyetine emanet edilmişseniz
O kadar da anasının kuzusu olamıyor insan
Hiç kimse size ödevlerinizde yardım etmediyse
Bunu sen nasıl yapacaksın gel göstereyim demediyse
Ama yine de her sorunu çözmeniz beklendiyse
Anksiyete çok da anlamsız değil
Babanız mesela
Aynı evde olmamayı artık gerekçeden saymıyorum bile
Ama sizi hiç öncelik yapmadıysa
Hiç sizi düşünmediyse, korumadıysa
O kadar da önemli hissetmiyor insan
Bu kız bunları nasıl halleder? Değil de
Bu kız bunu da halleder diyebiliyor olmaları gurur verici geliyor
Ama aslında bu bendeki acı bir birikim
Hiç sabah kahvaltısı yapmadan
Hiç annen saçını taramadan
Böyle geçti yıllar
Hiç babandan harçlık almadan
Eve gelirken bunu da getirir misin diyemeden
Babasının prensesi olamadan
Büyüdük
En güzel kısmı da şu ki
Kimse suçlu değil :)
Sahiden, ben anlıyorum herkesi
Ama ben, bir harabeye dönüştüm
Herkesi haklı bulmak acımı bir kenara ittiriyor
Ama ben hala acıyorum
Kolay değildi ama bunları ben yaşadım