saat 09.00 ve seni bu saatte de seviyorum. 

bundan bir yıl önce de ve yüzyıl önce, 

yine seni seviyordum belli ki.

çünkü bu sevginin ehemmiyetsizliği ve kudreti bana yalnızca bunu gösteriyor.

kendi hislerimden bu kadar eminken

seninkilere karşı bu kadar bilgisiz olmak beni günden güne çürütüyor.

beni özlüyor musun?

pencereden uzaklara bakarken silüetim canlanıyor mu gözlerinde?

bilmiyorum.

bu bilinmezlik ile yine de seni çok sevmeye devam edebiliyorum.

sevgi dünya durduğunda biten

ya da üstünü siyah bir çarşafla örtebileceğin bir şey değildir.

elbette çoğu insan da benim gibi başkalarını bu kudretle sevmiştir,

eminim aşkı tadan ilk insan değilim

ve belli ki son da olmayacağım.

o halde nedir benim kendime duyduğum bu güven,

nedir sevgimi böylesine özelleştiren?

bunun cevabını bilebilmek için seni bir kere daha görmem gerekir.

ellerini bir kere daha tutmam gerekir

kim bilir belki ilk seferdeki gibi bir buhrana kapılmam.

belki ikinci kez seni öpebilme cesareti,

bana da herkese geldiği gibi dünyevi gelir.

yalnız yaşamanın sadakatini

ve birine böyle bağlı kalabilmenin tehlikesini fark eder

belki bir miktar uzaklaşabilirim senden.

elbette bu sevgi benim gücümle bitebilecek bir şey değildir.

bunu da biliyorum.

yalnızca sana herkesin baktığı yerden bakabilmek bile,

beni bunca yükün altından kaldırır.

kim bilir.