Bütünün parçayı zayıflık görmesi değil, bütünün o parçanın kendi zayıflığı olduğunu görmesi asıl mesele. Parçanın kendi zayıflığı olduğunu bilmesi gözüne batan şey. Sen bir hatasın değil sen bana ait bir hatasın ve gözüme batıyorsun. Seni düzeltmeliyim çabası. zayıflığın ona ait bir parça olduğunu görmesi. İşte bu bütünün kendi zayıflığı, parçasını hata olarak görmesi. Bir de parçasının hata olmasının onun hatası olduğunu düşünmesi. Bütün o parçaları eşit bölememiş, doğru yerlerde görmek istemiş. Bütün kendi zayıflığı olduğunu görmese düzeltmeyecek çünkü parça umrunda değil. O parçalar değil umrunda olan, zayıflık ve hatalar. İşte diğer yandan parçanın sorunlarıysa hem varlığının hata olarak görülmesi hem de zayıflığının bile kendisine ait olamayışı. Zavallı parçalar dağılamayacak kadar ayrılar.