İnsanın, insana olan ihtiyacı kaçınılmazdır. Bu ihtiyacı karşılamak için harekete geçmek gerekir. Yalnızlık hissi, çözümsüz bir ruh haline yol açar ve bu noktada insan, arayışa başlar. Bu arayış, geçmişte eksik bulduğunu tamamlamaya sonrasında gelecekte güzel olacağını aramaya götürür. Ancak tüm bu arayışlar, insanlığın aslında birbirine bağlı ve bağımlı olduğunu gösterir. Doğadaki unsurlar gibi, insan da bir bütünün parçasıdır ve koptuğu bütünü bulmak için çabalar. Bireysellikten topluma doğru yol alır, tıpkı bir damlanın okyanusa doğru hareket etmesi gibi insan da gerçekliğe ulaşır.