gözlerine bakmak unutmak her şeyi,
başta neler dediğimi, yolda neler hesap ettiğimi,
kendime verdiğim telkinleri unutmak.
kelimelerle anlatamıyorum bu hissi,
çünkü ya sarhoşluk bu yaşadığım
ya da aklımı başından alan gülüşüne kapılmak.
daha önce tatmamışım ki yok sanardım aşkı,
inanmazdım fala, büyüye,
inanmazdım hipnoza.
yaşadığım şu kısa hayatta neler kaçırmışım
inanmazdım sevgiye, sevgiliye
inanmazdım şarkıların başka çalmasına.
kuşlar hep cıvıldıyordu da
ben hiç duymadım mı
merak ediyorum şimdi,
yıllardır sağır mıydım?
sinirli sinirli nereye yürüyor bu insanlar?
bi' kaset oynatıp dans etmek varken.
acaba dün hiç yaşanmasaydı,
bugün yine sorar mıydım?
aklımda binbir bilinmezlikle,
yanında şüphe, korku ve tedirginlikle
dönüp durmaktan, bulunduğum yerde
hep yorgun düşen bir ben;
sıkı sıkı sakladığım kalbimde,
eşi görülmemiş bir sevgiyle,
gözlerimi her söndürdüğümde
aydınlığını gördüğüm bir sen.
ad veremiyorum bu kalp çarpıntısına,
yakıştıramıyorum da duyduğum terimleri.
başka bir ismi varmış gibi kendime gizlediğim,
hani sürüklenene kadar tuzak bildiğim.
hâlâ da içten içe kendime yakıştıramasam da,
eğer ki aşk buysa,
güzel şeymiş herhalde.