Bir şeyler yıkılıyor, yerine korkunç, şekilsiz, büyük betonarmeler dikiliyor şehrin hemen hemen her yerine…
Parklarda bile nefes alamıyoruz artık, bi’ yandan büyüyoruz.
İçimizde büyümenin ağrısı var,bağıramıyoruz!
Birkaç bira-sigara içip büyümeyi içimize basıyoruz.
Kaç sigara basılır büyürken kültablalarına?
Büyümek ne sancılı iş!
Büyümek elem meseledir beyim(n)
Biliyorum doktor dedim, biliyorum büyümekten bu mide meseleleri..
İlaç, tedavi, reçeteler bok püsürde büyümeye engel değil…
Hele kafamda büyüyen küçük meseleler var, Allah düşmanıma vermesin.
Teoman daha on yedi diyordu daha demin...
Hangi on yedi çılgın, büyüyoruz diyorum sana!
İçimdeki çocuk gerçekten nefes alamıyor, parka götürün, iki bira içip salıncakta sallansın abisi
Saatler, plakalar, rakamlar büyümenin neresinde derken zaman kavramı aklıma göz kırpıyor, büyük trajedi.
Sezen dinleyeceğim sanırım,büyürken başka ne dinlenebilirki?
Büyümek çetrefilli iş vesselam dedi derviş, sonrası sükunet..
İçimdeki çocuk eline keskin bir şeyler aldı ve bağırdı zamana, ağlaya ağlaya!
Büyümüyorum ulan büyümücem işte!
Ah be cancağzım, büyüyeceğiz ne etsek de
Gidenlerin, kalanların ve kaybolanların borcu vardır çocukluklarına…
Ekmek aldırıldığım yıllara dönebilsek, büyümesek hiç keşke…
Bu satırları büyük, korkunç, çirkin betonarmelerin birinin en dibinden yazıyorum.
Güneşi karşıma alıp bi sigara yaktım geçmiş zamana.
Umarım zevk almaya başlarız bu büyüme fiilinden zamanla Ege koylarında…