Sanma ki düştüğüm yataklardan kalkamam.

Sanma ki durmadan yanan tütünümü söndürmem.

Sanma ki o şarkıyı başa sarıp dinlerim

Sakın sanma bir ömür camlarda yolunu gözlerim

Gözlerim dönse de kan çanağına

Sanmayasın Irmaklar akıtırım yokluğuna

Şafak vaktinde tatlılar yapmaya kalkmam Kalkmam gecenin kör saatlerinde sızıyla

Sızan acılara yara bandı ederim günahsızları.

Bir başkasının daha ahı eklenir yüklerime Dumanımı ciğerine çekip atsan da köşe başlarına

Küllerimden yeniden doğarım ankalar gibi

Ayinler eylemem ruhumun kör noktalarında artık

Dualarım kağıt toplayan çocuklara çevrilir gayrı

Sanma ki gamzelerime çiçekler dolmaz

"Evraka" diye bağırsam bulurum mutluluğu

Tanrı dipsiz kuyulara saklasa da mucizeleri

Haram kılsa da bana güzel olan her şeyi Kuyruktaki bir siyahi çocuk gibi umut ederim

Arsızca ister, dilenirim. Ayıplarsın.

Merhamet benim göz hakkım değil midir?

Davalar açarım vicdan mahkemelerinde sana.

Sanma ki vazgeçerim kalemimden

Sanmayasın uzatmam saçlarımı.

Sakın sanma bağlarım karaları.

Karanlık gecelerime ay doğarken

Sığınağım olurdu doludan kaçarken

Anne karnına düşmeye sebeptir sanardım Aşkı

Aşk yoksa ne vardır kainatta?

Ulumasın artık kurtlar

Söndürün lambaları

Demlenmesin çaylar

Gönlümün raflarına dizin kutsal kitapları

Bir devir hükümüzce kapandı.