Bir anlığına Çakırcalı oluyoruz, dönüşü olmayan bir yola giriyoruz.

Çakırcalı Efe, Yaşar Kemal'den okuduğum yedinci eser. Bu kitabında genel anlatımına bağlı olarak beni şaşırttı. Efsanevi ögeleri daha az kullanmış olması, dilinin diğer kitaplarına nazaran daha açık olması ve biyografi olarak nitelendirilebilecek olması sebebi ile daha basit bir anlatım yöntemi kullanmış. Aklım hep İnce Memed'deki güvercinli çoraplara kayıyor Yaşar Kemal ismini görünce. Artık kitabımıza geçebilirim.
Spoiler değildir.

Kahramanımız Çakırcalı, dağa çıkmaya psiko-sosyal etmenlerce zorlanmış. Burada kendi irademizi de sorgulayabiliyoruz. Bir anlığına Çakırcalı oluyoruz, dönüşü olmayan bir yola giriyoruz. Girmeye cesaret edebiliyor muyuz, kalıp dönemin maddi-manevi zorlukları ile mücadele edebiliyor muyuz? EDEMİYORUZ! Çakırcalı oluyor adımız, efsaneleşiyoruz. Belki azılı bir katil, belki de adalet avcısı. İçimizdeki öfkeyi dışarı yansıtıyor Çakırcalı. Dağlar yuvamız oluyor. Hiç güvenemiyoruz ama o bizi bağrına basıyor. Dönemin koşullarını anlamak için belge niteliği taşıyan efsanevari bir kitap Çakırcalı Efe. Gerçek bir yaşam öyküsü.