Fikrimin sıralanmış dizgininde uğuldayan bir kıştın sen

Göğsümüzse bir ilkbahar ayazıydı

Şu yıldız tozları gözlerinde perdelenen

Karanlığın binlercesinden birindeyim

Uzak iklimleri soluyorum adın çiçekleniyor

Bir umut gözyaşına karışıyor daha ilk iç çekişte


Çürüyen bir yazgısın sen çizgili sabahlara uğurladığım.


Çatırdayan ve söze dönüşen gözlerle bakıyorsun

Sesin bir nefes olup büyütüyor çocukluğumu

Dilsiz bir palavracıyım oysa ben hem biraz bulutlu

Ahşap evlerin gıcırtılı eşiği kadar da inatçı

Ve yeni mabetlere ağlıyorum aşkların kıyısında

Bir ayrılık bin ağrıya düşüyor ilk dönemeçte


Pıhtılaşmış bir düşsün sen her cümlemde avuçlarını yokladığın.