Bir çukurun ta dibine
Kıvrılan
Devasa bir boşluk
Ezici bir boşluk
Düştüğün kuyu dibinin acısından ağır
Bulanık zihninin getirmediği
Büyük bir arzuyla nefret kusmak istediğin
O aptal suratların
Bön yüreklerin
Kılıcından geçiremediğin riyakar krallık
Neden tahtından kalkmaz bir çalkantı?
Neden hep parıldar durur o ışık
Hiçbir işe yaramayan bir şey,
Ne için icat edilir?
Gidilmeyen bir yol,
Neden arşınlanmak arzusundan kurtulamaz?
Makul olmayan adamların makul olmayan hayatlar kurup
Öldürülen kadınlara üzülür gibi yaptığı bir süprüntü düzeneğinde yaşamak…
Ne derece akıllıcadır?
Kaç basamak çıkmak lazım
Yaşamak sızısını geçmek için?
Kaç bin soru yazmalıyım ki akışı dursun ellerimin, sancıyan zihnim sussun…
Bir…
İki…
Üç…
Tek hak ettiğimiz sonsuz bir uykudur ancak.