İtalyan edebiyatının önemli yazarlarından birisi olan Italo Calvino "Görünmez Kentler" eserini 1972 yılında yayımlar. Eserinin yazılma sürecini, kentlerin adlarının nereden geldiğini, tasnifin nasıl yapıldığını bizzat kendisi eserinin önsözünde bahseder.


Calvino eserinde elli beş tane kentten bahseder ve bu kentlerin her birine kadın isimleri verdiğini söyler. Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında Calvino'nun eserlerinde artan fantastik ögeler, "Görünmez Kentler"de de belirgin bir şekilde karşımıza çıkar. Kitap, varlık ile yokluk arasındaki ince çizgiyi keşfederken, fantastik unsurları kullanarak okuyucuyu düşünsel bir yolculuğa çıkarır.


Kentler ve Anı: İçinde bulunduğumuz kentler gün geçtikçe gelişmektedir. Kentleşmenin artması ve kentlerin gelişirken doğaya uyumu azalması Kentler ve Anı bölümünün konusudur. Bu bölümde dönüşümler söz konusudur. Çocukken büyüdüğümüz evin yıkılıp yerine benzin istasyonunun yapılması sürekli gittiğimiz marketin yerine kocaman gökdelenin yapılması gibi gerçekçi ve absürt örnekler verebiliriz. Kentlerin dönüşümü kentlerde yaşamını sürdüren insanların belleğine zarar vermektedir. Kentler dönüşünce yaşantı kaybolur, anılar silinir. Anıların olmadığı, yaşantının gittiği yerde ise kent görünmez olur. Tanıdık hissi ortadan kalkar.


Kentler ve Arzu: Kentleri oluşturan birçok husus vardır. Bunlardan biri yukarda bahsettiğimiz anı veya yaşantılar olduğu gibi diğer bir husus ise “Arzu” dur. Anılarımız yaşantılarımızdan bize kalır. Arzularımız ise biz yaşadığımız sürece ruhumuzda bulunur ve kent gibi dönüşüme uğrar. Calvino açısından baktığımız zaman bu arzuların gerçekleşmesi mümkün değildir. Çünkü modern dünyada modern kentlerin içinde insan çalışma, teknoloji ve tüketim üçgeninde kentleri olduğu kadar kendini, arzularını da tüketmektedir. Arzularımız sadece arzu olarak kalır. Calvino’ya göre arzuların keyfine varan sadece kentlerdir.


Kentler ve Göstergeler: Kentler içerisinde yer alan göstergeler bir nevi kentlerin kimlikleridir. Her kent ayrı bir kimlikte ayrı göstergeler ile karşımıza çıkmaktadır. Görünmez kentlerde ise Calvino, insanların bu sembolleri gittikleri her kentte gördüklerini, kentlerde gördüklerinin bir anlam taşıyamadığı, arzularını yaşayamayan insanlar için her kentin birbirine benzediğini bu bölümlerde anlatmaya çalışır. Bu da kentlerin kimliklerini kaybetmesine sebep olur.


İnce Kentler: Görünmez Kentler içerisinde İnce Kentler başlığı altında yer alan kentler diğer kentlere göre nazaran daha mutlu insanların yaşadığı ve tarihsel dokularını koruyan kentler anlatılır. Kentler, küreselleşen dünyada dönüşerek birbirlerine benzeseler de bazı kentler vardır ki insanoğlu sanki oralara hiç uğramamıştır. O kentlerin tarihi dokusunu bozmaya yeltenmemiştir. O kentlerde yaşayan insanlar anıları, arzuları ile yaşamlarına devam ederken göstergeler eşliğinde birbirleri ile yaptıkları maddi manevi takaslar doğrultusunda diğer kentlerden ayrılır.


Sürekli Kentler: Calvino Sürekli Kentler başlığı altında kentler ve göstergeler başlığında bahsettiği kimliğini kaybeden, birbirine benzeyen kentleri okurlara anlatır. Kentler birbirine o kadar benzer ki bir kentten başka bir kente gittiğinizde vardığınızı sadece kentin adını görünce fark edebilirsiniz. Zira bu durum kitap içerisinde bu bölümlerde anlatılır. Semboller anlamlarını yitirir ve özel olan her şey teker teker silinir.


Kentler ve Takas: Kentler ve Takas bölümünde insanların kentler aracılığıyla yaptığı birbirleriyle yaptığı takaslar anlatılmaktadır. Bu takaslar sadece maddi takaslar değildir. Manevi takaslarda söz konusudur. Sanattan kültüre, turizmden modaya her kentin içinde barındırdığı güzellikleri insanlar takas ederler.

 

           Calvino Görünmez Kentler eserinde bize adeta rüyalarında gezdiği kentleri kurmaca bir evrende Marco Polo eşliğinde anlatır. Bir kitabı okurken kendimizi ana karakterin yerine koymadan alıkoyamazken Görünmez Kentler eserinde kendimiz Kubilay Han’ın yerindeyizdir. Calvino ise Marco Polo karakteri ile ince işliği ve etkin dili ile bize kaybolan kentleri, nakış nakış anlatır.


Ne okusam diye düşünüyorsanız

Calvino ile tanışmamışsınız,

bulunduğunuz kentten sıkılmışsanız,

kabuğunuzdan sıyrılmak istiyorsanız

vakit ayırıp Calvino'nun "Görünmez Kentler" eserine göz atmalısınız.