Çok muhabbetin getirdiği tez ayrılığız.
Sarılsak geçecek biliyorum, biliyorum da yetişmiyor kollarım sırtına yüzölçümünün
Biraz kavuşsak...
Neyse, susuyorum.
Bir vedaya savuruyorsun saçlarını, 'kedine iyi bak' deme!
Ben kedime iyi bakamıyorum
Ben bir tek sana iyi bakmıştım elime resimlerini alıp,
yüzünü avuçlarımın arasına alamadığımdan mütevellit.
Zira o mevzu da başka bir acı eşiğine tekabül ediyor da konumuz bu değil .
Kahverengisini sürsem geçer dediğim yaralarıma tuz oldu gözlerin
Gibisi eksik, dahası fazla, acıyor boyuna yürek dediğin.
Değmiyor üstelik
Sakallarıma gözyaşı değiyor da değmiyor ellerin.
bu kadarı çok fazla
Ne çok acıdık, acıttık ne çok
Ne çok sarılacağımız konu vardı oysa, ne çok kavuşacağımız, seni öpeceğim ne çok..
Gitme demeyeceğim Özdemir Asaf da demiyordu zira
Onun hikayesi kırık bitmişti, bizimki paramparça..
Şimdi onca şehri hiç edip piç gibi ortada kalmışlığımıza sarıl
Sarhoş gözlerinden öpsün melekler
Ben biraz eksiğim, biraz kör, biraz lâl
Can kesiğim
İçince de güzelsin, içimde de güzelsin
Hep orda kal.
r.ç
2020-11-11T20:28:19+03:00dizeleri kahverengi bir şiir, belli ayrılığa büyük gelmiş yüzölçümü. güzel bir hıçkırık kopup gidiyor insanın boğazından. yüreğinize sağlık...
Mete çağlar Bozok
2020-11-11T15:47:10+03:00Teşekkürler sena hanım
Sena Türkmen
2020-11-11T13:20:43+03:00Çokça klişeleşmiş ifade gördüm, onlar okurken duraksattı. Ancak final diğer kısımlara kıyasla daha özgün ve iyiydi. Kaleminize sağlık.