Çok muhabbetin getirdiği tez ayrılığız.

Sarılsak geçecek biliyorum, biliyorum da yetişmiyor kollarım sırtına yüzölçümünün 

Biraz kavuşsak...

Neyse, susuyorum.


Bir vedaya savuruyorsun saçlarını, 'kedine iyi bak' deme! 

Ben kedime iyi bakamıyorum 

Ben bir tek sana iyi bakmıştım elime resimlerini alıp,

yüzünü avuçlarımın arasına alamadığımdan mütevellit. 

Zira o mevzu da başka bir acı eşiğine tekabül ediyor da konumuz bu değil .


Kahverengisini sürsem geçer dediğim yaralarıma tuz oldu gözlerin 

Gibisi eksik, dahası fazla, acıyor boyuna yürek dediğin. 

Değmiyor üstelik 

Sakallarıma gözyaşı değiyor da değmiyor ellerin.

bu kadarı çok fazla


Ne çok acıdık, acıttık ne çok

Ne çok sarılacağımız konu vardı oysa, ne çok kavuşacağımız, seni öpeceğim ne çok..

Gitme demeyeceğim Özdemir Asaf da demiyordu zira 

Onun hikayesi kırık bitmişti, bizimki paramparça..


Şimdi onca şehri hiç edip piç gibi ortada kalmışlığımıza sarıl 

Sarhoş gözlerinden öpsün melekler 

Ben biraz eksiğim, biraz kör, biraz lâl

Can kesiğim 

İçince de güzelsin, içimde de güzelsin 

Hep orda kal.