Aklımın içi can pazarı, araf mahşeri

Eksik yabpozlar gibi masanın üstünde kalır düşleri


İki kere bile doğru değil zaman

Bir boşluktan düşer kayıp hafızalar

Yerle bir gökyüzü, çıkılmaz çatılara

Yastık altında kaldı, sararmış fotoğraflar


Toplu mezarlar, intihar süslü köprüler

İçim koyusu geceler, ücra köşe hayaller

Kıyı köşe sarhoşlar, duvara konuşanlar

Gölgesiz çöl denizleri, rus ruleti şakaklar

Hasret kokar toprak, yağmursuz vedalar