Gazeteleri rüzgar bırakıyordu bayilere

kurumuş kanı yağmur temizliyordu sokaktan

mağaza vitrininde duran manken kolları değildi bu sefer

çöp arabasının alacağı saate kadar

bir köşede yığılan

etiyle kemiğiyle torbalar dolusu insan


parası olana indirim varmış can pazarında

bir kanlı kampanya tertip etmişler ondan

"veren canından versin bu sefer de"

parasından alacak payı kalmadığından

böyle buyurmuş halka, buyuran

yoksulların kanı pahasına bir tek koltuk

onun içinmiş bunca gürültü bu talan


korkar elbet kalabalıklardan

korkuyla örülü duvarların ardında kalan

insanları da bu yüzden korkutur kalabalıklardan

yüksek çıkan sesi sevmez kocamışlar

bizse koroyu severiz

söylenen hep bir ağızdan

ne kadar da gür olsa bir kişinin attığı  

sayılır, yarım kalmış bir slogan 


polisler anayasaya aykırı yürüyor caddelerde

toplanıyor kanuna boydan boya aykırı toplantılar

şimdi bir biz mi kaldık bu pıhtılaşmış gecede

gün doğmasına doğuyor da nerede kaldı sabahlar?


Sen yine de sabahları düşle

pıhtılaşmış gecede

sen vazgeçsen de vazgeçmez yarınlar

kocaman bir illüzyonsa yaşadığımız bu dünya

bizi hayallerimizden başka ne sahici kılar?