Sokağımın evsiz sakini konuştu

gözüme bakarak,

"Sen böyle saçmalarsan daha

Cebrail, Mikail ya da

en babalarından bir melek

günümüzü gösterecek bize."

Biz deyince biz kimiz diye düşündüm.

"Allahsızları Allah'ın Olduğuna İkna Etme Derneği"

Ne yahu bu melankoli, diye atarlandı

içimdeki patron, haklı evsizlerin efendisi.

Sustum tabii, hiyerarşi bunu gerektirir.

Sonra sokaklara karıştım.

Hayattan bir haber olan

insanların içinde yürüdüm.

Dert dedikleri şeyleri düşününce

Dert mi,

çimen ekmek ne kadar zor bir şey

biliyor musun sen?

Sonra bir süre mütemadiyen durarak,

durabiliyorsam devrilerek,

sağaltılmış olarak yaşadım.

Ben yerimde kaldım da

tatmin çıtam arşa çıkınca

bir süre de kıyıya vurmuş balina gibi takıldım.

Düşününce, balina da olsan

niye kıyıya vurdun derler.

Balinasın, kıyıya mı vurmak istedi canın?

Vur anasını satayım!

Kesmedi bunlar,

balina da olmadığım için

kalktım, duvara "Gerekeni Yap" yazdım.

"Gereken ne?" diye sorar gibi baktı kedim.

Susmadım tabii, durmadım da,

öptüm bir tane.

Ne güzel şeysin öyle yüzünü yediğim.

Küçük suratını severim.