dumanlı vadilere patikalar çiziyor postallar,
savaş çığlıklarıyla sağır olmuşum.
damağımda kan dolu bir tükürük,
ellerim toprağın kahvesiyle sıvanmadan
beyaz bayrağa sancaktar olamam.
savaş hücrelenmiş bu bünyemde,
romantik hisler ölü çocuklar doğurur.
elleri düğümlenir köçeklerin.
gün yüzü çuvallara doldurulabilir bazen
tufanda kürekler birer çomaktan ibaret.
kıyım büyük aşkların kadim ittifakı,
gözler mezarın serinliğinde üşür.
dünyayla barışanlar meryem'den ürkek.
infazdan önceki son soluksan eğer,
sınırlar tanrının kargısıyla sabitken
kemikten zindanları aklara boyasan da kâr etmez.
kapitalimi toprağın özünden sıyırırım.
yalnız tımarcının meyvesi kokar burnuma.
alın terinden kurşun olmadığında haykırmalı.
koçbaşlarını vursalar da göğsüme,
keçiler geçidini doğrularla kuşatırım.