hasat elindeyim hasret baharında
kenevir topluyorum saçaklı yaylalardan
bozkırlardan geçiyorum rampalı ovalardan
anız yakıyorum gönlümün kepir kırlarına
yürüyorum ayak uçlarım göğsüme batıyor
yürüyorum çatlak bir çiçekdağı’nı
vefasız ve bir o kadar tortul kayalarını.
dağın tepesine serili gönlünden ıraklığım
sarsak adımlarımın eteklerinde
kuşlar uçmağ
kuşlar küskün
kuşlar yitik,
-kuşlar
yıkılmaya meyilli ufak taşların koptuğu gibi
boşluk ve intihar hissini yüklüyorlar kanatlarına
ne çırptığından habersiz görünen sakin, suskun
gıyabında yüklerin acı ve dert çığlığı.
fütursuz bir dalga okşar bileğimi inceden
köpürtür denizlerimi parazitli balıklar
-kimdir taşlarımı dalgalara sektiren?
sahi bilirim dalgaların ertesinde saklı olanları
küflü görünür kirli yosunlarım
ki tuz yutarım taşkınlıkların ardına
oysa hatalarımdır aciz kibirlerine dalgaları örten.
gönlüm
olta atıp bekledi
sevgiliyi
hasreti
yemi bitti,
vazgeçtim
dayanamadı taştı denizim
boğuldum.
Osman Erciyas
2022-02-08T20:09:47+03:00Çok teşekür ederim güzel dilekleriniz için mamoste hanım şiirle kalın :)
Mamoste…
2022-02-08T20:07:50+03:00Bu şiirinizin özelinden başlayarak paylaştığınız bütün şiirlerinizi okudum… her biri birbirinden güzel ve ruhsallaştırıcı, kelimelerle dans eden kaleminizin mürekkebi hiç bitmesin💜