Henüz gördüğü rüyayı bitirmeden uyanacağını hissedip üzülen Nezir, bir de unutacağı için alt dudağını ısırarak uyandı. "Gördüğüm rüyaları hatırlayamamaktan çok sıkıldım." diye mırıldanarak güne başladı. Kapı çaldı. 

-Kim o? 

-Benim? 

"Ha sensen açıyorum o zaman." Söylenerek açtı kapıyı. 

-Hey! Dün çağırdın ya kahvaltıya, unuttun mu? Aman zaten sana soranda kabahat, bakışlara bak hele, sanki ilk defa görüyor beni. Allah bilir kahvaltı da hazırlamamışsındır şimdi. Ben atıştırdım nasıl olsa, beklerim, sorun değil; sen hazırlarken anlatacaklarım var.


Yunus kısa boylu, geniş omuzlu, kirli sakallı, çok konuşan; Nezir'in liseden arkadaşı. Psikolojik sorunları olduğunu Nezir dışında kimse bilmiyordu, kendisi bile.


-Dün gece ölüyordum he az kalsın, kavga eden çifti ayırayım derken canımdan oluyordum vallahi. Adamda silah olduğunu geç fark ettim de kadın daha tehlikeliydi. "Sen karışma, sevgilim o benim, istediğini yapar." deyince sinirlensem mi, üzülsem mi, şaşırsam mı bilemedim. Geri zekalı desen değil. Bilmiyorum, belki de öyle. Nasıl severler böyle erkekleri anlamıyorum. İki nezarete girip çıksam ne kızlar ayıklarım ha ha...


"Hoş geldin." dedi Nezir. Duyduklarının yarısını anlamamıştı. Çeşme suyunu çok az açıp sigarasını söndürdü.


-Tehlikeli seviyor demek be. Sana ne hahh? Hem bak sebebi de var. Karmaşık ortamlarda, kaosun içinde büyüyen insanların bilinçaltı, net insanları tercih eder. Sebebi, net insanların öngörülebilir olması. O insan hakkında tahmin yürütmek zorunda olmaması, geçmişinde yaşadığı karmaşayla bütünleştirip yabancılık hissetmemesi. Her şey geçmişinle ilgili. O kadar geçmişinle ilgili ki mesela altı nesil önceki deden manyaksa sen de manyak olabiliyorsun. Yani senin büyük büyük deden bir şekilde ağır depresyonlar geçirdiyse, sen de ondan gen aldıysan o depresyonların etkisini görmen mümkündür...

-Kim bilir hangi delinin genleriyle uğraşıyoruz he. Öldüreceksin beni açlıktan, hadi başlayalım artık.


Yunus gelen telefon ile birlikte aceleyle çıktı. Nezir ne olduğunu sormadı. Bir saat sonra Yunus aradı:

-Dün gece anlattığım çift vardı ya. Kadın ölmüş. Mahallede beni bunlarla tartışırken görenler olmuş, ifadeye çağırdılar. Çay koy, geliyorum.