Cehennemin kapılarını kapatmak ne manaya gelir?


Bunu bana küçük bir çocuk soruyor. 8 yaşında. Ülkedeki seçim halet-i ruhiyesinden travmatize olan küçük bir çocuk kendisi.


Cehennemin kapılarını kapatmak ne manaya gelir?


Şunu düşündüğünü anlayabiliyorum:


Cehennemin kapıları ardından bize ulaşmaya çalışan uzun tırnaklı eller ve pençeler, kana susamış zebaniler ve canavarlar ve onların üzerine kapıyı kapatmaya çalışan temiz yürekli insanlar.


Bu bir benzetme, diyorum. Cehennemdeki kötülüklerden bizi ayırmak istemekle ilgili.

.

Anlamıyor. Ben de anlamıyorum.


Jung bir konuşmasında bilinçdışının düzenlenmesi ile ilgili şöyle bir örnek veriyor: Büyükçe bir salonda bir konuşma yaptığınızı düşünün. Siz konuşurken dinleyiciler arasında birisi yüksek sesle bağırmaya ve söylediklerinize itiraz etmeye başlıyor. Dinleyicilerin dikkati dağılıyor. Siz konuşmaya devam ediyor ama bir yandan salondaki görevlilere işaret ediyorsunuz- huzursuzluk çıkaran şu gürültücü adamı dışarı atın diye. Görevliler adamı dışarı atıyorlar. Salonun içerisinde nizam sağlanıyor. Fakat bu gürültücü adam kapının dışında bağırmaya devam ediyor. Belki kapıyı da yumrukluyor. Dışarıda tüm bu gürültü patırtı olurken salondakiler sizi ne kadar eski dikkatleriyle dinleyebilirler?


(Sanıyorum ki bu anlatımda salon bilinci, konuşmacı sizi ve gürültücü adam unutmak istediğiniz, bilinçdışına ittiğiniz/bastırdığınız rahatsız edici bir düşünceyi ya da hatırayı temsil ediyor. Onu salondan dışarı atabilirsiniz, ama varlığı devam eder, bilinciniz onun etkisinden kurtulamaz.)


.


Çocuğa bu Jung anlatımından bahsetmiyorum elbette.


Çünkü cehennemin kapılarını kapatmak yetmez. Orayı tümden yok etmek, o kapıyı havaya uçurmak, zebanileri ve canavarları varolduklarına pişman edecek derecede acılı bir yokoluşa göndermek gerekir.


DİYEMİYORUM.