Fersiz ve henüz yağmış sokaktan

çerçiler geçer

    titreyen gölgeleri yok onların


Gövdesi kambur, içre gömü

tıklatsan toku çığıracak

     ağaçları duyamazsın

Sessizdir karanlık

sükutu onda bulamazsın


Buzundan soyunan dağ olmak

Dışına kanayan pınar bulmak demekse

Nedir özü çatlatan

       başıma yağan kar mı

düşünmekten düşüm çatlayacak

Muhakkak

Ama muhakkak

benden evveldi kainat


Suyu kurcalayan çocuklardık

çamuru keşfettim yanlışlıkla

          Neyse ki biri ateşi çaldı

            duyulmadı ettiğim günah

sonrası kuzeyden güneye gitmek

biraz ıhlamur,

kekik ve

Isırgan

                  yani yaşamak


İkrar çatmak için sese

kim kullandıysa anahtarı

Yapıştı diline tûr

        Ve o gün bugündür yalan söyler herkes

İnadına fırlatılır üstümüze elma

         Sonrasında

ayağımız kayar,

           düşeriz kuma

onun düştüğü yere saat der kirliliğimiz

         Ve tekrar akıp gider inadına

inadına yuvarlanan kayadır ellerim


Bakmayın sokağınızdan geçiyorum

Bakmayın sizi uyandıracak şeyler sesimde

Bakmayın baktığım her şeyin ismini taşıyorum

                  isimler tûrun diğer yanı neticede