hep uzaklarla ilgili konuşuyor rüzgâr
çıplaklık aklımı inatla ölüme sürtüyor
kim çağırsa gidecekmişim gibi
dünya da çıkınımla bir sırtımda duruyor

ılıtarak alıyorum ağzıma bu şirk dolu sözleri
kalbimin dikişleri sağlam, hâlâ su geçirmiyor
gittiği her yere çiçek tohumu bırakıyor sevgilim
uzaklar ne yapıp edip sürekli ona benziyor

"lütfen sessiz olunuz!" yazıyor sanki yüzümde
hevesle gözlerine baktıklarım yüzlerini asıyor
kimsenin cebinde resmimin olmaması ne tuhaf
ben öksürdükçe içimden vesikalıklar sıçrıyor

gözlerim mi bozuk yoksa camlar mı buğulu
bana ikisi de doğru değilmiş gibi geliyor
çorabım mı kaçtı yoksa derim mi soyuldu
ama yok kanıyorum, et bunu ezbere biliyor

ilgiyle uzaklarla konuşuyor rüzgâr
çıplaklık aklımı niyeyse ölümle hış ediyor
kim öpse sevinecekmişim gibi
biliyorum ama aşk yüreğimi dişliyor

besmelesiz almıyorum ağzıma sevgilimin adını
kalbimin muayenesi tamam, hâlâ yağ akıtmıyor
gittiği her yerden kuş sürüsü yolluyor sevgilim
uzaklar ne yapıp edip sürekli yanımda bitiyor

"lüzumsuzsa söndürün!" yazıyor sanki yüzümde
benzediğim herkes allaha bir adım daha atıyor
kimsenin ajandasında adım geçmiyor ne garip
ben bekledikçe yanımdan polis araçları geçiyor

sağır mı oldum yoksa ses tellerim mi koptu
bana ikisi de mümkünmüş gibi geliyor
çıplak mı kaldım yoksa hava mı soğudu
ama yok titremiyorum, et bunu evvelden biliyor

hep rüzgârla ilgili konuşuyor sular
ıslaklık kalbimi şükür ki teğet geçiyor
kim söylese inanacakmışım gibi
yaşıyorum ama ölüm erketeye yatıyor