Ayaklarımı bastığım yerde ne hurma ne zemzem

Bastım ve geçtim meçhul eşikler ardına

Sağım solum belli değildi

Soldum ama hala sağdım


Yürüdüm ve vardım yargılara

Kara deliklerce genişledim

Varamadığım yerler batıma düştü

Onları güneşle birlikte tepeledim


Aceleciydi ruhum

Ruhum yani, haykırışlarım, susuşlarım, adımlarım

Arada bir yazıp yazıp karaladım

Bilmiyorum bu da dahil midir ruhuma


Göz kapakları arasında hapis oluşum

voltalar atışım göz bebekleri arasında

Kader mahkumuymuşum meğer

beni kucağa almayan dört duvar arasında


Sığlaşmak harcımmış meğer

Kuyuya atılan taşlar katışınca

Dilekler dileyen değil, hınçla atılmış taşlar

Normandiya çıkarması adı altında


Hala fokur fokur kaynayıp yaktığını anlamamıştım sözlerinin

Hamdım hala

Yandım, piştim, hamdım

Dutlar kaldırıma düşmüş, karıncalar ayaklarımıza

Aldırma gönül aldırma