1
Soğuk karanlıklara geldi karışma günü;
O pek kısa yazların ışığı biter yarın!
Duyuyorum şimdiden taşlığa düştüğünü
Acı gürültülerle çatırdayan dalların.
*
Bütün bir kış boyunca saracak beni: dehşet,
Hınç, ürperme, kızgınlık ve bir bitmez uğraşı,
Kutup cehenneminde bir güneş gibi elbet
Yüreğim andıracak donmuş, kızıl bir taşı.
*
Ürpererek dinlerim düştüğünü her dalın;
Dar ağacı kursalar ses vermez bundan kaba.
O yıkılan kaleye benzer içim, bir kalın,
Bir yorulma bilmez koçbaşı çarpa çarpa.
*
Bu tek düze düşüşü böyle her dinleyişte
Sanırım hızlı hızlı tabut çakan biri var.
Kimin için? -Dün yazdı: bu gelense güz işte!
Bu gizemli gürültü bir bitiş gibi çınlar.
2
Ah o yeşil ışığıyla uzun gözleriniz
Tatlı kadın bugünse herşeyde bir acı var,
Ve, hiçbir şey, ne oda, ocak yada sevginiz,
Sarmaz beni denizde parlayan güneş kadar.
*
Genede sevin beni, candan bir anneye eş,
Densizleride sevin, huysuzları da sevin;
Bir sevgili, bir kardeş olun, batan bir güneş
Görkemli bir güz gibi tatlıca gülümseyin.
*
Kısa görev! bekleyen mezardır; doymaz mezar!
Ah! bırakın, başımı koyup dizlerinize,
Tadayım, özleyerek beyaz, sıcacık yazlar,
Vuran aydınlığını mevsim sonunun size!