Bazen hiçim bazen hep.

Gündüzdüm, geceye dönüyorum.

Hiçten hepe, hepten hiçe savruluyorum.

Umudun son dallarındayım, görüyorum.

Boş duvara asmak istediğim bir çerçeve var.

Her sabâh, gözümü açar açmaz görmek istediğim.

Beni, yastığın gamlı tarâfından kaldıracak bir resim.

Devasa bir çiçek bahçesi...

Rengârenk çiçeklerin kokusundan uyanmalıyım.

O bahçeye girmeliyim, dikenler batarsa batsın.

İçimdeki denizde kaç gemi battı, sayamadım.

Ağır yaralandım ama boğulmadım.

Diken batsa ne olur?

Yaşadığımı anlarım...

Ağır yara da iyileşir ama,

Sonra derine iner, yer eder...

Diken batar, acıtır, kanar, geçer.