En ciddi kapitülasyonlarımı tarçın tatlısı bir istisnanın ellerine tutuşturdum

Gözleri tarçın kahvesiydi, soluğu sahlep kokuluydu

Aroma terapilerden, psikoterapilere sapmış bir yoldu

Aklımı antidepresanlarla tutuşturdum

Baltalandı kozmik odalarımın kapıları


İnkılaplarını kanlı ihtilallere çevirdi

Tarçın kahvesi gözlerini gözlerime çevirmedi

İçimdeki hükümetini kendi devirdi

Dansımız için gövdesini bana devirmedi

evirdi, çevirdi lafı ayrılığa getirdi

Astığım sakuralar dökülmüştü yüzünden

Yabancılaştık en ciddi kapitülasyonlarım yüzünden

Konfederasyonlar bağımsızlaştı içimde, parçalandı her bir parçam


Evden ona gidildikçe azalırdı yer çekimi

Yeri çekiverdi ayaklarım altından beklemeden Ekim'i

"Eylül'dü" demiş ya Süreya Eylül'dü

Zelzelenin artçıları aylarca sürdü

Sonra hafifledim birden, baktım ki kalmışım bir kemik bir deri

Bu vücutla onsuz da yer daha az çekerdi beni

Açlıktan hayaletler kadar hafif olmuşum

İsterken duvardan geçmek kafamı vurmuş, adımı unutmuşum

Zayıflatmış beni bu ciddi kapitülasyonlar


Basmış beni açıkta kalan her yarasına

Asmıştım ben de onu odamın panosuna

Meğer panolu duvarı nemden değil gamdan ağlarmış

Sevgim ona ilaç değilmiş yaralarına bantmış

Gerçeklikler olunca şüpheli düşüncelerle arkadaş

Ayırmıyor onları bizim gibi, hiçbir dünyevi telaş

En derin inceliklerimden ciddiyetle vuruldum

Travma, travmalaştı kapitülasyonlar


Tanrı şahidimdi o zamanlar, şimdi ben ona şahit değilim

Kendisi de kabul eder, defalarca onu ondan istedim

Bilirdi yaralarına çare olacaksa verirdim kendimden söküp

Kaçmazdım onun gibi en büyük sırlarıma ihanet ve sevgisizlik döküp

Dış dünyamın kapılarını mühürledi bu ciddi kapitülasyonlar


Levhi mahfuzda bile yazmıyordur ona söylediğim sözler

Ahım var her bakışta bakışımı arasın tarçın rengi gözler

Uğurlu sayılmaz ama neredeyse canımı verecektim bu uğurda

Anıların olduğu her santim darbe yaratır şuurda

Ahengimi kaydırdı bu alçak kapitülasyonlar


Silinsin malum ilçeler haritadan, ölsün Peter Pan

Yok olsun var olmayan ülke hiç var olmadan

Kalsın tahtlar kralsız, krallar taçsız

Ben kaldım arkadaşsız o da kalsın aşksız

Yorgunluktan gitgide basitleşiyor dizelerim

En güzelleri ona öldü, azaldı ilham perilerim

Gözlerim karardı kapitülasyonlardan


"Nasıl bağrına basarsın seni böyle inciteni"

Mezardan çıkıp gelmişti Romeo görmedi onu Juliet'i

Fazla meşguldü dünya telaşlarıyla

Çekti gitti Romeo bıraktı onu arkadaşlarıyla

İkna edemezdi onu artık hiçbir söze

Haklıydı ölüler görünmezmiş göze

En ciddi kapitülasyonlarından vurulsan yanardı canım tarçın tatlısı istisna