Yanlış limanlara attık demirleri. Sonunda alıp ardımıza rüzgârı yelken açtık yalnızlığın derin sularına. Değmeden gözüne kimsenin, silik bir kara kalem yazısı gibi geçip gideceğiz virane dünyanın dört yanı toprakla çevirili odasına. Ardımızdan bakanların dili acep neyi var’a düştüyse de bizdeki bu hal nüfuz etmiş bedenden ziyade ruha. Ah şu ciddiye alınası gerektiğini söyledikleri yaşamak var ya. Ciddiye aldıkça nasıl da boğdu dalgasında.