Her cümlem bir yankı, boşlukta kaybolur,
Anlamın ağırdır, ama kimse duymaz olur.
Gözlerim derin, bakışlarım kalın çizgiler,
Fakat insanlar, hep yüzeyde gezinir.
Sözlerim ince, doğruyu keskin çizer,
Ama onlara hafif gelir, hiç etki vermez.
Kalbimde bir dünya, düşünceler bir derya,
Onlarsa sığ suda, kendi aksine bakar da.
Ben her gün yeniden yükselir, doğruyu ararım,
Ama aldırmaz onlar, sanki bir oyun sanarım.
Oysa ben fırtınada sarsılan bir ağaç gibi,
Köklerim sağlam, ama yapraklarım rüzgârın dili.
Yine de vazgeçmem, doğruyu söylemekten,
Belki bir gün biri gelir, anlar o derinden.
O zaman işte, dalarım gözlerine sessiz,
Ciddiyetin ne demek olduğunu görürler belki