Çığlıklar gezinir kayalıklarda, 

Zımpara misali değip geçen elleri gibi. 

Soluksuz kalmış bir yokuş, etekleri kirli, 

Çiçeksiz yollar kırık kaldırımlarıyla sıçratır üstüne iftiralarını. 

Adını düşündürür hiç olabilme makamında... 

Sözler verilmiş mi sanki yaşanmamışçasına? 

Dudakları şarap kokar, aşktan söz etmeye hakkı yok. 

Olmuştur gönül, bir mazgal doluşturur içine acılarını, oysa... 

Sakınmadan yürür o kalabalıkların ardına, 

Elvedalar gizlidir bu şehrin sokaklarında.