çıkmaz sokağın çıkılabilir adımlarını yıktın,
kendini karanlığa vermişken,
üç sarmalı elinde tuttun ve göğsümden bıçakladın.
sarmadı bana söylediğin yalanların,
"mahperi değilsin sen," çığlıkları,
aynaların kırıklığı, yüzümün dağınıklığı.
her türlü engelleri hayatımdan silmedim,
ben 'engellerinle' devam ettim belki de.
mahperi'nin fısıldadığı kelimelerde hayat buldum.
'uzay' boşluğunda nefes aldım.
kitapların ucu kıvrıldı ve yazmak için bir kalem.
adem'in boşluğundan faydalandım.
bulutların haykırdığı, şimşekleri kızdığı günden,
güneşli günlere gidecek yolum yok.
her daim çıkmaz sokaklara,
belki de çıkmaz sokağın çıkılabilir sokağına.