Ehh 

ben kalkayım artık azizim 

gidilecek yolum vardır belki

salını sallana

yanımdan geçenlerden

utana sıkıla 

yarılırsa yol kıvrılır uzanırım içine

kozasında bekleyen kelebek gibi

yeniden doğrarım kalan ömrüme


ne diyordum azizim 

keşke diyorum keşke nehir olsaydım 

gölgesini uzatan ağaca

canımdan bir parça koparıp verirdim

ağaç sevdalıdır toprağa

şiirler söyler yasaklı dilinde 

kökleri dünyanın en eski uygarlığı

gözünü ilk onunla açmıştır bu hayata

sonra yoluma düşen 

balıkları uyutur

çarşaf çarşaf örterdim üstlerini

medeniyetler kurarım kenarımda

yıkanır arınır bütün günahlardan 

yüz karası insanlık 

beğenmezsem

yıkar yeniden yaratırım

bir yanım asi- serttir

yolumda kaya olsa duramaz iki yana devrilir

bir beni bir de zamanı geri döndürmezsiniz 


denize dökülür gibi

döküldüm bu gece 


gece on iki olmuş azizim

kim demişse gün bitti diye

iyi halt etmiş

ben onu görmeden

başlamadan biter mi

gece...