dünya kainatın orta doğusudur sen dünyamın
öpüşürsek leylekler doğar dudaklarımızda
ilkyaz devinir
peçete penyeli çocuklar kapımıza gelir ister
arkada bekliyorsa biri her halükarda yetimdir
bunu sen anlamasan da ben
babam hiç doğmamışçasına ağlarım
öpüşürsek şu duvarda olmayan tüfek patlamayabilir
bir mazlumu vurulmaktan kurtarırız
orta doğunun hammaddesi kandır zulmün ve
zalimliğin kansızlık
imanlı roketler geliyor dindarın hakkından
sen gelmiyorsun kararıyor hava
makyajını tazeliyor her cadde her sokak
ailesi olanlar yuvasına gidiyor olmayanlar evine
talebeler meçhul
bense duraklarda sigara totemimle
son dolmuşu bekler gibi bekliyorum seni
yorgun ve mağrur
nerede çıktıysam aklından
orada vursunlar beni
kainatın ezberi kargaşadır kargaşa orta doğu
birkaç evrakla resmileşiyorsa da cellatlar
ölümün olduğu dünyada modernleşilmiyor
göğün ensesine sinip yamalı bir sır boşanıyorum
ve yalnız ve seninle beraber
güvercinler imreniyor kardeşler savaşıyor
ayaklarım hangi gurbeti ağrısa aynı derdi yürüyor
insan tek başına yalnız olamaz diyorum
iki ayak bir fikri yürütmeye yetmez
cümlelere sürünen kuraklık hayıflanır
aynı gökten umulur gerçek ve şüphe
ne tuhaf
karanlık yalnızca ışıksızlık olmuyor aşkta
bir de orta doğuda
-Şiar Dergi 17. Sayı
Ozan Kapağan
2020-05-13T01:35:01+03:00kaleminize sağlık, ne güzel şiir. :)