Zaman duruyor
Varsın alsın aklını olup bitenler
Eskimiş yapraklar, silinmiş yüzler ve kötü ünlemler
Çıtırdayan eklemler saatinde bekliyor beni
Geçmiş saatler günler ve yıldızlar
Ağaran saçlarımın alacağı var gençlikten
Zaman doğuyor gecelerine
Orada sessizliğin merkezindeki gözcü kulesinde
Merhabadan öteye gidilmez biri var
Doğa güneşe nasıl ihtiyaç duyarsa salınmak için eteklerini işte öyle eksiksin mabedimde
Göğünde salınan bir kuş sesiyle
Uyan
Dayanmak için güne beni bulmanı bekliyorum
Varlığın çok eski bir hikaye
Küflü mimarlar üzerine kırık tahtalardan sermaye
Mabedimde boy ölçüşecek tek bir ayna yok göğünde
Yine de solungaçları yaşamı eskitir gibiydi varlığının gönlüm gönlüne göre hareket edince
Gözün de göğsün de bir olsa gerek
Kavruluyor kızgın ateşle
İçi köpük dışı kavruk tuğladan yarına kalmış bir hikaye
Yine deli gönlüm gidenlere ağıt yakıyor bu sessizlikte
Uyan
Zaman Kırıntıları doğuyor gecelerime
Sensizliği eli boş tutuşturulan merhabaya sardım geri dönüşüm servisinde
Hiç tanışmamış olmak dileğiyle
Zaman duruyor çıtırdayan eklemler saatinde
Yerle bir olsa gerek düzenli cellatlar kentiyle