On sekizinde vurulmak bir savaş meydanında
Ellerin nasırlanmadan
Kırışmadan yüzün
Daha hiç okşamadan bir güzelin göğsünü
Vurulup düşmek
Çocuk bile sayılmadan
Vurulup düşmek en çocukça duygularla
Savaşı bir oyun sanarak
Protez bir cesaretin heybetli naraları arasında
Düşman sanılmaktan başka hiçbir nedeni olmadan
Yiğitçe ağlarken silahına sarılarak
Vurulup düşmek
Bu dünyaya fazla sadakat gerekmez
Gitmek gerek
Lakin bu kadar erken değil
Böylesine bir masumiyet öldürülmemeli korkaklarca
Her yanı yanlışlarla dolu bir vaka
Kitaplar yazmayacak
Rotatiflere girmeyecek
Toprak farklı muamele etmeyecek
Yanarım ki geçen günlerine değil
Daha yaşadığı nedir ki?
Yandığım gelecek günleri
Artık önemsiz