Kaçıp gitmek istiyorsun; içindekilerden, göğsünü delip geçenlerden. Çocukluğunu cehenneme çevirenlerden, biriktirip akıtamadığın acılardan, bütün bahçelerini kurutan acılarından. Ama sana kötü bir haberim var güzel kızım, kendinden kaçamazsın; onlar senin yaraların, seni sen yapan şeyler. Bak, o elbiseyi yakabilirsin ama en güzel fotoğrafın onunladır odanda,

unutmak istersin ama saçların hatıraların arasında dolaşır, yıkmak istersin ama o duvarın tuğlalarında yazılı gerçeklerin. Güzel kızım, çektiğin acılar kadar değil, onları kabullendiğin ve affettiğin kadar güçlüsün bu hayatta, gitmeyi bildiğin kadar özgür, sevdiğin kadar masum kalacaksın bu hayatta.