Çağrı, yine kulaklarıma eğiliyor geceleri, sıska

bekleyişim gizemli bir yerde zayıf bir köpek sesi, 

ve sislerin çağrışımı kelimeler koza yine yerinde 

ve çatlamaz bu dediğim ne varsa parçalanıyor, 

artık evimin tekerleği olduğunu anlamalıyım. 

Sıradan bir aynayım meşhur olmak isteyen 

ve işte hastalığım bana babamdan kalan, 

geriye dönmezse usum sanki yok olacak 

sanki yıkılacağım geçmişi hatırlamazsam 

çağrı yine kulaklarıma eğiliyor geceleri, sıska 

şarkım ileride unutulacak anlamsız bir yangınla

Şiirim işlevsiz, işlevsiz çünkü gerçek değil 

duyguların ne önemi var ki maddenin yanında, 

biliyorum suçlayınca susmuyor sesler

başlayamamayı keşke bilmeseydim hiç, 

ve sınır savaşım kendime bakarken, bilirken 

mutsuzken mutlu olmaya çalışmayı 

Çağrı, bütün köşelerden yankılanıyor geceleri 

kendimi bilerek mutsuzluğa yıkıyorum yalnızken, 

çok fazla durunca ne olacağını öğrendim işte 

çok fazla duranların neye benzediğini 

her köşeden gelen bir sese kulak tıkamak 

her hüzne biricik bir renk hatırlamak sonunda

Gökyüzü sanki... Sanki bir tek o gerçek 

her an var olduğunu unutmanın mutluluğu 

bir dakika olsun yok